İçeriğe atla
Üyelik kaydınızı yaparak son yazılan içeriklerden haberdar olun! ×

Tasarım

  • makale
    17
  • yorum
    0
  • görüntüleme
    15.869

Tasarımda Görsel Hiyerarşi


Doğuhan ELMA

55 görünüm

"Visual Hierarchy" (Görsel Hiyerarşi) bir kullanıcı arayüzü (UI) tasarımı kavramıdır ve ögelerin düzenini ve sunumunu düzenleyerek kullanıcıların bir sayfa veya ekran üzerinde bilgileri kolayca işlemesini sağlamayı amaçlar. Görsel hiyerarşi, ögelerin boyutu, renk, kontrast, hizalama gibi çeşitli tasarım prensiplerini kullanarak önem sırasına göre ögeleri sıralar. Bu sayede, kullanıcılar hangi bilgilerin daha önemli olduğunu hızlı ve etkili bir şekilde anlayabilir.

Örneğin, bir web sayfasında başlık genellikle büyük ve dikkat çekici bir fontla yazılırken, alt metinler daha küçük ve daha az dikkat çekici bir şekilde tasarlanabilir. Bu, kullanıcının dikkatini önce başlığa ve sonra diğer detaylara yönlendirir. Görsel hiyerarşi ayrıca düzen, boşluk kullanımı ve görsel akış gibi unsurlarla da ilgilidir ve kullanıcı deneyimini (UX) doğrudan etkiler.

 

"Placement" veya yerleştirme, kullanıcı arayüzü (UI) tasarımında, öğelerin ekran üzerinde nereye konumlandırılacağının belirlenmesi sürecidir. Etkili bir yerleştirme, kullanıcıların arayüzle etkileşimini doğal ve sezgisel hale getirmeye yardımcı olur. UI yerleştirme stratejileri, içeriğin erişilebilirliğini, okunabilirliğini ve genel kullanıcı deneyimini optimize etmek için tasarlanır. İşte UI yerleştirmede dikkate alınması gereken bazı önemli unsurlar:

Ergonomi ve Erişilebilirlik: Öğeler, kullanıcıların kolayca erişebileceği ve etkileşimde bulunabileceği şekilde yerleştirilmelidir. Örneğin, mobil uygulamalarda en sık kullanılan kontrollerin ekranın alt kısmına yakın olması tercih edilir çünkü bu alana ulaşmak daha kolaydır.

Dikkat Alanları: İnsanların ekranları nasıl tarama eğiliminde olduğunu anlamak önemlidir. Batı kültürlerinde, insanlar genellikle sol üst köşeden başlayarak bir "F" veya "Z" şeklinde ekranı tarama eğilimindedir. Önemli bilgilerin bu dikkat alanlarına yerleştirilmesi, onların daha hızlı fark edilmesini sağlar.

Gruplama ve Hiyerarşi: Benzer işlevlere sahip öğelerin yakın yerleştirilmesi (gruplama), kullanıcının aradığını daha kolay bulmasını sağlar. Görsel hiyerarşi ile birlikte kullanıldığında, kullanıcılar arayüzdeki bilgi akışını daha kolay takip edebilir.

Tutarlılık ve Standartlar: Yerleştirme, platformlar arası tutarlılık göstermeli ve endüstri standartlarına uygun olmalıdır. Kullanıcılar çoğu zaman belirli simgelerin veya menülerin nerede olacağını öğrenirler, bu nedenle bu tür standartlara uyum, kullanıcının arayüzle etkileşimini hızlandırabilir.

Tepki veren Tasarım: Cihazların ve ekran boyutlarının çeşitliliği göz önünde bulundurulduğunda, yerleştirme esnek olmalıdır. Bir web sayfası veya uygulama, farklı cihazlarda iyi görünmeli ve işlevsel olmalıdır. Tepki veren tasarım, bu uyumun sağlanmasında kritik bir rol oynar.

Etkili bir yerleştirme, kullanıcıların arayüzü hızlı ve verimli bir şekilde anlamalarını sağlar, böylece daha iyi bir kullanıcı deneyimi sunar.

 

UI (Kullanıcı Arayüzü) tasarımında "proximity" (yakınlık) prensibi, görsel olarak ilgili öğelerin fiziksel olarak birbirlerine yakın yerleştirilmesini ifade eder. Bu prensip, Gestalt psikolojisi teorilerinden biri olan yakınlık yasasına dayanır. Yakınlık yasası, kullanıcıların, birbiriyle yakın olan öğeleri bir grup olarak algılamalarının daha olası olduğunu belirtir. Bu, kullanıcıların bilgiyi daha hızlı ve kolay bir şekilde işlemesine yardımcı olur.

UI tasarımında yakınlık prensibinin uygulanması, şu yollarla kullanıcı deneyimini iyileştirebilir:

Gruplama: Benzer işlevsellikteki veya birbiriyle ilgili öğeler bir araya getirilir. Örneğin, bir formda ad, soyad ve e-posta adresi gibi kullanıcı bilgileri genellikle birbirine yakın yerleştirilir.

Bilgi Hiyerarşisi: Yakınlık, belirli bilgiler arasında görsel bağlantılar kurarak kullanıcıya hangi öğelerin birlikte değerlendirilmesi gerektiğini gösterir. Bu, kullanıcının arayüzdeki bilgi akışını daha iyi anlamasına ve navigasyonu daha sezgisel hale getirir.

Temiz ve Organize Görünüm: Öğeleri mantıklı gruplara ayırmak, arayüzün daha düzenli ve daha az karmaşık görünmesini sağlar. Bu da kullanıcıların aradıkları bilgiye daha hızlı ulaşmalarına yardımcı olur.

Kullanıcı Beklentilerini Karşılama: Kullanıcılar, belirli türdeki öğelerin genellikle birlikte yerleştirildiğini öğrenirler (örneğin, bir alışveriş sitesinde "sepete ekle" butonu ürün açıklamasının yakınında olur). Yakınlık prensibini kullanarak, tasarımcılar bu beklentilere uygun bir düzen oluşturabilirler.

Yakınlık prensibi, UI tasarımının temel bir yönüdür ve kullanıcıların arayüzde gezinirken bilgileri nasıl gruplandırdıklarını ve işlediklerini doğrudan etkiler. Etkili bir şekilde uygulandığında, bu prensip, kullanıcılara daha akıcı ve anlaşılır bir deneyim sunar.

 

UI (Kullanıcı Arayüzü) tasarımında "repetition" (tekrar) prensibi, arayüzdeki öğelerin tutarlı bir şekilde tekrarlanmasını ifade eder. Bu prensip, tasarımın öğeleri arasında bir düzen ve birlik sağlar, kullanıcıların arayüzle etkileşimini daha sezgisel ve etkili hale getirir. Tekrar prensibinin etkili kullanımı, kullanıcıların hızlı bir şekilde öğrenmesine ve arayüzle daha rahat bir şekilde etkileşime girmesine olanak tanır. İşte tekrar prensibinin UI tasarımındaki bazı önemli uygulamaları:

Tutarlılık ve Tanıdık Hissi: Aynı stil ve davranışı tekrarlayan düğmeler, simgeler, renkler ve fontlar kullanarak, kullanıcılar arayüzdeki öğeler arasında kolayca bağlantı kurabilir. Bu tutarlılık, kullanıcının öğrenme sürecini hızlandırır ve her kullanımda arayüzle daha verimli etkileşim kurmasını sağlar.

Marka Kimliği: Tekrar, bir markanın görsel kimliğinin pekiştirilmesine yardımcı olur. Özgün tasarım öğelerinin tekrar kullanılması, kullanıcıların markayı tanımasını ve hatırlamasını kolaylaştırır.

Navigasyon Kolaylığı: Menü öğeleri, navigasyon butonları gibi arayüzün navigasyon elemanları birbirine benzer şekilde tasarlandığında, kullanıcılar farklı sayfalar veya bölümler arasında gezinirken yolunu daha kolay bulur.

Görsel Düzen: Tekrarlayan öğeler, görsel bir düzen yaratır ve kullanıcıların bilgiyi daha hızlı işlemesini sağlar. Örneğin, bir haber uygulamasında tüm başlık kartlarının benzer bir layouta (düzen) sahip olması, kullanıcıların içerikleri daha hızlı taramasına yardımcı olur.

Kullanıcı Beklentilerini Yönetme: Kullanıcılar, belirli tasarım öğelerinin belirli işlevleri yerine getireceğini bekler. Örneğin, bir "Kaydet" butonunun her yerde aynı renk ve stilde olması, kullanıcıların ne zaman veri kaydedeceklerini anlamalarını kolaylaştırır.

UI tasarımında tekrar prensibi, kullanıcı deneyimini geliştirmek için etkili bir araçtır. Tutarsız ve rastgele tasarımlar yerine, bilinçli olarak uygulanan tekrar, kullanıcıların arayüzü daha hızlı anlamasını ve daha verimli kullanmasını sağlar.

 

UI (Kullanıcı Arayüzü) tasarımında "whitespace" ya da "boşluk", grafik öğeler arasındaki kullanılmayan alanları ifade eder. Bazen "negative space" olarak da adlandırılan bu alan, aslında aktif bir tasarım elemanıdır ve arayüzdeki içeriğin okunabilirliğini ve anlaşılırlığını artırmada önemli bir rol oynar. Whitespace, tasarımı sadece boş alanlarla doldurmak anlamına gelmez; daha ziyade, içeriği doğru şekilde düzenleyerek kullanıcıların dikkatini yönlendirir ve bir arayüzün genel estetiğini iyileştirir. İşte whitespace'ın UI tasarımında bazı önemli rolleri:

Okunabilirlik ve Navigasyon: Whitespace, metin ve diğer tasarım öğeleri arasında yeterli boşluk sağlayarak, kullanıcıların bilgiyi daha kolay sindirmesine yardımcı olur. Örneğin, paragraflar veya liste öğeleri arasında yeterli boşluk, metnin daha rahat okunmasını sağlar.

Dikkat Çekme: Önemli öğeler arasında yeterli boşluk kullanarak, kullanıcıların dikkatini belirli bilgilere veya işlevlere çekmek mümkündür. Bu, kullanıcıların gereksiz ayrıntılardan saptırılmadan ana içeriğe odaklanmalarını sağlar.

Tasarımın Estetiği ve Profesyonelliği: İyi kullanılmış boşluk, bir arayüzün daha temiz ve profesyonel görünmesine katkıda bulunur. Aşırı kalabalık ve karmaşık tasarımlar genellikle kullanıcıları yorabilir ve dikkat dağıtabilir.

Gruplama ve Organizasyon: Yakın konumlandırılmış öğeler genellikle bir grup olarak algılanır. Whitespace, öğeleri gruplayarak ve gruplar arasında yeterli mesafe sağlayarak, kullanıcıların arayüzdeki bilgi hiyerarşisini daha iyi anlamasına yardımcı olur.

Tepki Veren Tasarım: Farklı ekran boyutları ve çözünürlüklerdeki cihazlarda, whitespace'ın dinamik olarak ayarlanması, içeriğin her platformda iyi görünmesini ve okunabilir kalmasını sağlar.

Whitesapce, kullanıcı deneyimini doğrudan etkileyen ve tasarımcıların bilinçli olarak üzerinde çalışması gereken temel bir tasarım unsuru olarak kabul edilir. Etkili bir şekilde kullanıldığında, kullanıcılar arayüz üzerinde daha rahat gezinebilir ve sunulan bilgileri daha kolay anlayabilir.

 

 

0 Yorum


Önerilen Yorumlar

Görüntülenecek yorum yok.

Misafir
Yorum ekle...

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı.   Bunun yerine düz metin olarak yapıştır

  Yalnızca 75 emojiye izin verilir.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömüldü.   Bunun yerine bağlantı olarak görüntüle

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   Görüntüleri doğrudan yapıştıramazsınız. URL'den resim yükleyin veya ekleyin.

×
×
  • Create New...